top of page
  • Yazarın fotoğrafıBRMWeb Admin

The Great Reset Sohbetlerinin Üçüncüsünü Gerçekleştirdik

The Great Reset online sohbetlerimizin üçüncüsünde Dissensus Research araştırma şirketinin kurucuları, Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Prof. Nükhet Sirman ve Dr. Feyza Akınerdem, Ekonomi Bölümü’nden Prof. Şemsa Özar bizlerle oldu. Hep birlikte “yaşadığımız bu olağanüstü günlerde yeni düzene duygusal olarak nasıl uyum sağlıyoruz, görülemeyen bu tehditle nasıl başa çıkıyoruz” konularını konuştuk.

Sohbetimizin açılışını antropolog Prof. Nükhet Sirman yaptı. İçinde bulunduğumuz durumda duygu patlamaları yaşadığımızı belirten Prof. Sirman, naylon torbalardan iğrendiğimizi, sağlık çalışanlarına yeteri kadar destek olamadığımız için suçluluk duyduğumuzu ve tanımadığımız kişiler hayatlarını kaybettiğinde de üzüldüğümüzü söyledi. Duyguların toplumsal olarak kurgulandığını ve bu duyguları belirli bir tarih akışında seyir eden hikayeler olarak anlattığımızı belirtti. “Korku, gelecektekine karşı duyduğumuz duygu. Endişe ise bize gelene karşı vereceğimiz tepkidir. Virüs bazen bazen korku, bazen endişe yarattı. İlk defa toplum dışı bir korkumuz oldu. Alışveriş torbası ile virüsü karşılaştırdığımızda, birini görüyoruz ama diğerini görmüyoruz. Torbayı atabiliyoruz, virüsü atamıyoruz. Maskeli ortam kadar, devletin bir çık bir çıkma kararı da endişemizi sürekli tutuyor.”


Prof. Şemsa Özar ise duygularla birlikte davranışların da değiştiğine, ev işlerinin ne kadar yaşamsal ve vazgeçilmez olduğunun daha da çarpıcı hale geldiğine dikkat çekti. Prof. Özar, ailenin daha çok bir arada olduğuna, gözlem açısından da bunun iyi bir fırsat olduğunu belirtti. Aile kompozisyonun değiştiğini, 3 kuşağın bir araya geldiğini ekledi. “Ev içinde yapılan işlere değer verilmediği için, bunlar görünmeyen emek idi. Şimdi erkekler sanki biraz daha görev almaya başladı. Dil de tabii değişiyor. Ev işine yardım eden erkekler içinde, yorgun düşen bir grup da var ve ne yazık ki, aile içi şiddet yaşayan evler de var. Bu dönemin aile içinde kadının güçlenmesine katkıda bulunacağı konusunda umutlanmak istiyorum.”


Sohbetimizin ikinci bölümünde Dr. Feyza Akınerdem "sosyal mesafe" kavramına değindi.  Alışkın olduğumuz yakınlıklarımızdan vazgeçtiğimizi, duygularımızı bastırdığımızı ve samimiyetin kurduğu hayatlarımıza "reset" atıldığını belirtti. Geleceğin duygusal bir mesele olduğunu, koronavirüsün bir tehdit olarak varolduğu bu dünyada bütün bağlarımızı yeniden hayal ve inşa edeceğimizi söyleyen Dr. Akınerdem, “gelecekte samimiyet bağlarını nasıl anlamlarla kuracağız, daha eşit daha adil bir dünya olabilir mi, özgürlük ve sorumluluklar nasıl dengede tutulacak” sorularının cevaplarının aranacağına dikkat çekti ve ekledi: “Yaşadığımız bütün olumsuzluklara rağmen sosyal mesafenin hayatımızda olumlu değişiklik yapacağı çok yer var. Kurduğumuz sistemlerin kırılganlığını ve kendi duygusal dönüşümümüzü görmek iyi oldu. Bu kırılganlıkla geleceğin duygusunu, mesafesini ve yakınlığını daha iyi kurabiliriz. Bu bir imkan."


Sohbetin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.




39 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page