The Great Reset sohbetlerimizin dördüncüsü, “Sistem Dönüşümü Kapıda: STK-Özel Sektör-Kamu İş Birliği” buluşmamızda, World Economic Forum’dan Türkiye ve Güneydoğu Avrupa Kamusal İlişkiler Müdürü Aytuğ Göksu, Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Sistemleri AŞ CEO’su Eda Uluca Özcan (BA ‘94), Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Murat Çitilgülü ve TÜBİTAK TÜSSİDE Kıdemli Danışmanı Sertaç Kanlı Yerlikaya’yı (IE ‘91) ağırladık.
Buluşmamızda, Covid-19 krizinin gözler önüne serdiği ekonomik ve sosyal kırılganlıklarımıza, bunlara sebep olan mevcut sistemin nasıl dönüştürülmesi gerektiğine, bu dönüşümün ana aktörleri olan sivil toplum örgütleri, özel sektör ve devletlerin sorumluluk ve rollerini değerlendirdik. Kamu ve özel sektörün kuracağı iş birliklerinin, derinleşen ekonomik ve sosyal sorunlara çare olmadaki önemini ve vazgeçilmezliğini, sivil toplumun bu ilişkiyi geliştirmedeki rolüne odaklandık.
İlk konuşmacımız World Economic Forum Türkiye ve Güneydoğu Avrupa Kamusal İlişkiler Müdürü Aytuğ Göksu, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük yıkımı yaşadığımızı söyledi. Stratejik akıl platformu kimlikleriyle yakın zamanda dünya genelindeki risk yöneticileri arasında bir anket gerçekleştirdiklerini ve sonuçlarının sanki bir felaket senaryosuna benzediğini itiraf etti. Yine de krizle mücadelenin ardından yaraları sarma aşamasına geçeceğimizi ve yeniden inşa ile tekrarını önleyebileceğimizi inandığını belirtti.
Özel sektörü temsilen katılan Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Sistemleri AŞ CEO’su Eda Uluca Özcan, şirketler, çalışanlar ve restoranların en önemli paydaşları olduğunu, korona ile birlikte en çok etkilenenlerin küçük büfeler ve ev yemekleri yapan yerlerin olduğunu ekledi. “Turizmle birlikte en çok etkilenen kitle burası. Herkes, evine taşınınca evine yakın yerlerden ya da internetten alışveriş yapmaya başladı. Biz de yemek kartı şirketi olarak hemen yapılanmamızı güncelledik. 20.000 şirket, 1.000.000 kart sahibi ve 45.000 üye işyeriyle büyük bir kitleye hizmet veriyoruz. Bu dönemde, küçük işletmelerin finansman ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için online platforma taşınmalarına destek oluyoruz.”
Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Murat Çitilgülü, koronayı kriz değil, kaos olarak nitelendirdi. 3. Sektörün bir üyesi olarak kendilerini de bir işveren olduklarını ve öncelikle kendi temel ihtiyaç ve sorumluluklarını çözmeye çalıştıklarını belirtti. TOG olarak misyonlarının üniversite gençliğinin kendine güvenen aktif vatandaşlar olmalarını hedeflediklerini belirterek, “Bu dönemde en çok neye ihtiyaç duyduklarından yola çıkarak hızla bir banka ile burs projesi ve İhtiyaç Haritası ile birlikte ‘Bir Bilgisayarın Olsun Projesi’ni başlattık.” dedi.
TÜBİTAK TÜSSİDE Kıdemli Danışmanı Sertaç Kanlı Yerlikaya ise korona ile birlikte çok paydaşlı çalışma gruplarının daha efektif hale geldiklerini söyledi. “Kamu ve özel iş birliklerinde hızla dönüşüm yaşandı. Hackhaton’lar aracılığıyla girişimcilerden belirli konulara yönelik fikirleri toplandı. Vantilatör üretimi için rekabet öncesi iş birliği modeli gerçekleşmiş oldu. Ayrıca, aşı ve ilaç için oluşturulan platform ile üniversiteler, laboratuvarlar, özel sektör birbirini tamamlayıcı şekilde çalışmaya başladı. Rekabeti bir kenara koyarsak iş yapış şeklimizde deneyimleyeceğimiz çok şey var.”
Sohbetimizin müzisyen misafiri ise 2016 mezunumuz İrem Arslan oldu. Halen İTÜ’de müzik üzerine yüksek lisans yapan İrem, sesiyle ve piyanosuyla sohbetimize renk kattı.
Sohbetimizin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Comments